23 Ocak 2016 Cumartesi

Hayır Diyebilmek , İşte Bütün Mesele Bu !!!

Günlük yaşantımızda kimi zaman yöneticimize, kimi zaman iş arkadaşımıza kimi zaman ise eşimize ya da sevgilimize hayır demekte zorlanırız. Bunun temelinde bencil ve kötü bir insan olarak görünme ya da tembel biri olarak algılanma gibi korkularımız yer alır. Genel olarak baktığımızda toplumumuzda birçok insan açıkça konuşmaktan çekinir ve karşısındakinin isteklerine hayır diyemez. Özellikle karşımızdaki kişi bir meslektaş veya yönetici ise hayır demek daha da zor bir hale geliyor. Oysa hayatımızın büyük bir bölümünü oluşturan iş hayatında hayır diyememek, farkında olmadan ve istemeden birçok işi yüklenmemize neden oluyor. Bunun sonucunda gereksiz stresler gereksiz tatminsizlikler ortaya çıkıyor. Çağımızda çalışanlar kısıtlı olan zamanlarına maksimum işleri sığdırmakla, kısacası zamanla yarış halindeler. Yeni nesil iş hayatında hayır demek öğrenilmez ise sahip olunan en değerli kaynak olan zaman verimli kullanılamayacak ve başarılı olma şansıda maalesef azalacaktır.

Hayır diyememek, aslında başkasının düşüncesini, isteğini ve ihtiyacını kendininkinin önüne koymak anlamına geliyor. Bu sebeple de hayır demek, zaman zaman bencillikle özdeşleştiriliyor. Oysaki bencillik, kendini düşünmek değil, kendinden başka kimseyi düşünmemektir.  

Ay sonu çok önemli bir raporunuz var onu yarım saat içerisinde tamamlayıp göndermeniz gerekiyor. Konsantre bir şekilde yetiştirmeye çalışıyorsunuz. İş arkadaşlarınızdan bir tanesi çat kapı odanıza giriyor ve kendi raporu için sizden birkaç veri istiyor. Siz de hayır diyemediğiniz için kendi raporunuzu ekranda alta alıp, arkadaşınız için gerekli verileri toparlıyorsunuz ve gönderiyorsunuz. Arkadaşınız havadan sudan birkaç soru soruyor, siz yine hayır diyemediğiniz için cevaplıyorsunuz, hem zamanınız eriyor hem de konsantrasyonunuz dağılıyor. Siz cevap verdikçe arkadaşınız sohbete devam ediyor. Sonunda istediğini almış bir şekilde arkasını dönüyor ve odadan ayrılıyor. Siz ise tekrardan aynı konsantrasyonu yakalayamıyor, stresli ve mutsuz bir şekilde raporu tamamlamaya çalışıyorsunuz. Bir yandan da kendinize kızıyorsunuz. Bunu yaparken şunu unutuyorsunuz; evet insanlarla iyi geçinmek önemlidir ama iç huzurunuz için önceliği kendinize vermeniz gerekiyor karşıdakine değil. Hayır dediğinizde kişiyi reddetmiyorsunuz, size sunulan isteği ya da teklifi reddediyorsunuz. Hâlbuki en başta arkadaşınız sizden istekte bulunduğunda; önceliğinizin olduğunu raporu acilen hazırlamanız gerektiğini, raporunuzu bitirdikten sonra kendisine yardımcı olabileceğini söyleyebilseydiniz. Diğer bir deyişle arkadaşınızın isteğine uygun bir dil ile hayır diyebilseydiniz hem raporunuzu tamamlayacak, hem kendi iç huzurunuzu sağlayabilecektiniz. Karşınızdaki insana kişiliğinize, önceliğinize, beklentilerinize göre cevap verdiğinizde emin olun o kişiyi reddetmiyorsunuz aksine kendinizi tanıtmış oluyorsunuz.

Şu bir gerçek ki Hayır diyebilen bireyler kendine daha fazla vakit ayırabiliyor. Böylece zaman çalıcı işlerden ve kişilerden kurtulup, kendi başına veya ailesi ile daha kaliteli zaman geçirme fırsatı yakalayabiliyor. Kendi önceliklerini, işlerini, sorumluluklarını yerine getirebiliyor. Ertelenmeyen planlar ve kontrol duygusu kişisel gelişime katkıda bulunabilir. Öz güveni geliştirir.

Her şeye evet diyen, her konuya yetişmeye çalışan bir insan düşünün. Bu insan yetişmeye çalıştığı her işi doğru yapabilir mi? Bir yerlerde mutlaka eksikler olur ve bu durumda karşısındaki insanların gözünde değer kaybeder. Oysa kararlı, yapamayacağı işlere hayır, yapabileceklerine evet diyen kişilere daha çok güven duyulur. Herkesi mutlu etmek ya da herkes ile iyi geçinmek zorunda değilsiniz. Sırf bu geçimliliği sağlamak için her isteğe evet demek zorunda değilsiniz.

Hayır’ lı günler dileğiyle…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder